Sizlerle web sitem üzerinden tecrübelerimi paylaşmaktan mutluluk duyacağım. Sağlık Dolu Günler Dilerim.
Genel Bakış
Alzheimer hastalığı (AH) sosyal yaşam ve meşgaleyi bozan bilişsel ve davranışsal bozukluktur. Uzun bir klinik öncesi dönemi vardır ve tedavi edilemez. Bu hastalıkta beyinin derinlerinde bulunan ve anıları kodlayan hipokampus adı verilen bölgede ve düşünme ve karar vermeyle ilişkili beyin korteks bölgelerinde plaklar oluşur. Plakların mı hastalığa, hastalığın mı plak oluşumuna neden olduğu kesin bilinmez.
Belirti ve Bulgular
Klinik öncesi Alzheimer hastalığı
Fizik muayenede ve zihinsel testlerde hasta tamamen normal görünür. Beyinin özel bölgeleri (entorinal korteks, hipokampus gibi) belirti ve bulgular ortaya çıkmadan yıllar önce etkilenmeye başlamıştır.
Hafif Alzheimer hastalığı
Orta dereceli Alzheimer hastalığı
İleri evre Alzheimer hastalığı
Bu dönemde hastalar aile bireylerini veya sevdiklerini tanıyamaz ve etkili iletişim kuramaz. Bakım için başkalarına tamamen bağımlıdırlar ve tüm benlik duyguları kaybolmuş gibi görünür.
Bu evrede semptomlar aşağıdakileri içerebilir:
• Kilo kaybı
• Nöbetler, deri enfeksiyonları, yutma zorluğu
• Boğazlanma, inleme veya homurdanma
• Artan uyku
• Mesane ve barsak kontrol kaybı
Son evre Alzheimer hastalığı
Son aşamada hastalar çoğu zaman veya sürekli yatar. Ölüm sıklıkla diğer hastalıkların sonucudur, sıklıkla aspirasyon pnömonisi sonucu yaşam sonlanır.
Tanı
Teşhis metodları şunları içerir:
• Klinik muayene: AH'nın klinik tanısı, genellikle hastalığın hafif aşamasında, yukarıda listelenen belirti ve bulgularla konur.
• Lomber ponksiyon (LP): Beyin omurilik sıvısında (BOS) tau ve fosforile tau seviyeleri AH’da genellikle yükselirken, amiloid seviyeleri genellikle düşüktür. Bununla birlikte, günümüzde, araştırma çalışmaları dışında BOS’ta tau ve amiloidinin rutin ölçümü önerilmez.
• Görüntüleme çalışmaları: Görüntüleme çalışmaları, kronik subdural hematom veya normal basınçlı hidrosefali gibi ilerleyici bilişsel gerilemenin tedavi edilebilir potansiyel nedenlerinin ortadan kaldırılması için özellikle önemlidir. Ayrıca demans etiyolojilerinin erken tanınması ve ayırt edilmesi için amiloid görüntülemesi olan veya olmayan, hipokampus ve 2- [18F] floro-2-Deoksi-D-glukoz pozitron emisyon tomografisi (FDG-PET) ile ilgili hacimsel çalışmalar yapılmıştır.
Yönetim
AH'nın tedavisi için ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanan tüm ilaçlar, asetilkolin veya glutamat gibi nörotransmiterleri modüle eden semptomatik terapilerdir. AH için standart tıbbi tedavi, kolinesteraz inhibitörleri ve kısmi bir N-metil-D-aspartat (NMDA) antagonisti içerir. Bu ilaçlar AH'nın altta yatan sebebini tedavi etmezler ve düşüş oranını durdurmazlar.
Aşağıdaki psikotropik ilaç sınıfları, depresyon, ajitasyon, agresyon, varsanılar, sanrılar ve uyku bozuklukları gibi AH'nın sekonder semptomlarını tedavi etmek için kullanılmaktadır.
• Antidepresanlar
• Anksiyolitikler
• Antiparkinson ajanlar
• Beta-blokerler
• Antiepileptik ilaçlar
• Nöroleptikler
Korunma
Bu hastalığı önlemenin kanıtlanmış yöntemleri yoktur ancak epidemiyolojik olarak kanıtlar, sağlıklı yaşam biçimlerinin hastalığı geliştirme riskini azaltabileceğini önermektedir; aşağıdakiler koruyucu olabilir
• Fiziksel aktivite
• Egzersiz
• Kardiyo-solunum formu
• Diyet: Kesin diyet önerileri yapılmamasına rağmen, genel olarak, AH önlemede yararlı görünen beslenme kalıpları Akdeniz diyetine uyar.
Frontotemporal Demans (FTD) ve Alzheimer Arasındaki Temel Farklar
Tanı aşamasındaki yaş önemli bir ipucu olabilir. FTD'li çoğu insan 40 ve 60'lı yılların başında tanınır. Alzheimer, artan yaşla birlikte daha fazla görülür.
Hafıza kaybı: Gelişmiş FTD, davranış ve dil üzerindeki karakteristik etkilerine ek olarak hafıza kaybına neden olsa da, erken Alzheimer hastalarında hafıza kaybı erken FTD'den daha belirgindir
Davranış değişiklikleri çoğu kez FTD'nin en yaygın biçimi olan bvFTD'de ilk belirgin belirtilerdir. Davranış değişiklikleri Alzheimer ilerledikçe de yaygındır, ancak hastalığın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkma eğilimindedir.
Uzaysal (spasyal- 3 boyutlu)) yönelimle ilgili sorunlar - örneğin, tanıdık yerlerde kaybolma - Alzheimer'de daha sık görülür.
Konuşma ile ilgili problemler: Alzheimer'lı insanlar doğru kelimeyi düşünmede veya isimlerini hatırlamakta güçlük çekebilirlerse de, FTD’li hastalar konuşurken, başkalarının konuşmasını anladığında veya okuduklarında daha çok mantıksız davranmaya meyillidir.
Alzheimer ilerledikçe varsanılar ve sanrılar nispeten yaygındır, ancak FTD'de göreceli olarak seyrek görülür.